
İstanbul Veliefendi Hipodromu
Türk at yarışçılığının kalbi sayılan İstanbul Veliefendi Hipodromu, 596 dönüm arazi üzerine kurulmuştur. 2020 metre uzunluğunda 27-36 metre eninde çim yarış pisti, 1870 metre uzunluğunda 17.5 -19 metre eninde kum (sentetik) yarış pisti, 1720 metre uzunluğunda 14 – 16 metre eninde kum idman pisti, mevcuttur.
İstanbul Veliefendi Hipodromu’nda aydınlatma işleri tamamlanarak, 27 Temmuz 2008 tarihinden itibaren gece yarışları yapılmaya başlanmıştır. Hipodrom alanında TJK Asli Üyeler Sosyal Eğitim Merkezi, İdari Binaları, Yarış Atları Hastanesi, Apranti Eğitim Merkezi, Satış mağazası, Müze ve Sergi salonu, 2 Adet Tribün, 1 Adet 102 m² Led Ekran, 110 masalık piknik alanı, 1 çocuk bahçesi, çeşitli kafeteryalar ve otoparkı bulunmaktadır.
Veliefendi Adres: Veliefendi Hipodromu Ekrem Kurt Bulvarı Bakırköy/İstanbul
Veliefendi Hipodromu Tarihi
İstanbul’un en önemli simgelerinden biri olan Veliefendi Hipodromu’nun tarihini hiç merak ettiniz mi?
Veliefendi Hipodromu’nun bulunduğu arazi, Osmanlı döneminde İstanbul’un en gözde mesire yerlerinden biriydi. Bu arazi Sultan III. Mustafa tarafından, iftira üzerine sürgün ettiği Şeyhülislam Veliyüddin Efendi’ye özür mahiyetinde verildi.
Döneminin en değerli bölgesindeki bu arsayı mesire alanı olarak vakfeden Şeyhülislam Veliyüddin Efendi, kendine küçük bir köşkü de yaptırdı. Veliyüddin Efendi, mesire yerini vakfetmekle yetinmeyip buranın bakımını da üstlenmişti. Çeşmeler yaptırmış, 1768 yılındaki ölümünden sonra da bakımının yapılması için gereken para için evler, dükkânlar vakfetmişti.
Veliefendi Çayırı’nın kaderi Enver Paşa’nın 1911’de Almanlardan oluşan bilim kurulu oluşturup İstanbul’da at yarışı düzenlenilebilecek bir arazi tespit edilmesini istemesiyle değişti. Almanların yarışlar için uygun gördüğü Veliefendi Çayırı’na hipodrom inşa edildi. Savaş yılları olmasına rağmen Türkiye Jokey Kulübü’nün düzenlediği yarışlara İstanbul’un zenginleri ve yabancıları bir hayli ilgi gösterdi.
31 Temmuz 1949’da seyircilerin at yarışlarına hile karıştırıldığı gerekçesiyle hakem kulesini ve tribünleri yakmasıyla yarışlara bir süre ara veren hipodromun arazisi, 1950 yılında Tarım Bakanlığı tarafından Türkiye Jokey Kulübü’ne kiralandı.