Gazi’ye Giden Yol

Türk yarışçılığının en önemli koşusu olan Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk adına düzenlenen Türk yarışçılığının derbisi niteliğinde ki Gazi koşusuna yaklaşık 4 aylık bir süre kaldı.Tüm at sahiplerinin rüyası olan koşuda, kazanmak değil bu yarışta at koşabilmek bile büyük bir onurdur. Yıllarca binlerce yeni tay dünyaya geliyor.Sahiplerinin hayali ise Gazi koşusuna katılacak 22 at sahibinden biri olmak ve kazanacak kişi olarak anılmak.

Yıllardır tartışılan Gazi koşuna girecek atların çok sık yarış programının olması bunun nedeni ile yarışların arka arkaya gelmesi, handikap puanı sistemi nedeni ile at sahiplerinin yeterli handikap puanı alabilmek için taylarını olup olmadık yarışlara soktuklarını biliyoruz. Tabiki bu yol çizelgesine bir düzenlemenin şart olduğunu düşünenlerdenim. Ancak çözüm yolu derbiyi ileri tarihe almak ile çözüceğimizi zannetmiyorum. İlerleyen aylardaki koşulacak derbi tabikide handikap puanları için at sahiplerini sıkıştırmak zorunda kalmayacaktır ancak tayların fit durumda tutulabilmesi için bir çok at sahibi yine olmadık yarışlara sokarak atlarını üzecek Gazi koşusuna formda girmek için yaptık diyecektir.Önümüzde çok güzel bir örnek var 2011 Gazi şampiyonu Anatoly … Şubat sonunda yarış hayatına başlayan yaklaşık 5 aylık sürede yeterli handikap puanı toplayıp Gaziye girmiş ve çok rahat bir şekilde kazanarak belli bir kesimin tabularını yıkmıştı. Şahsi görüşüm ileri alınacak bir tarihle pek bir yere varamayız. Dünya yarışçılığında derbiler hep erken koşulur. İngiltere Derbisi ve Amerika’nın Kentucky Derbisi bunun en güzel örneklerinden olsa gerek. Orada bir çok safkan Anatoly gibi yarış hayatının henüz başında fazla sıkıştırılmadan derbileri çok rahat bir şekilde kazanıyorlar. İşin gerçeği zaten Gazi koşusunu kazanacak nitelikte bir atınız varsa ülkemizde handikap sistemide size yardımcı oluyor. Belli bir statüsü olmayan handikap puanlarını ülkemizde Gaziye giden yolda Tay denemeler yada Sait Akson koşuları ile rahatlıkla topluyorsunuz. Yada diğer şehirlerdeki konulan grup yarışları ile bu puanı alıp Gazi koşma hayalini gerçekleştiriyorsunuz. Belkide problem burda Gazi koşma hayali… Tabikide bütün at sahipleri yeni doğan ingiliz tayları ile Gazi hedefliyor ancak Gazi koşabilecek nitelikte olmayan bir çok atında Gazide olduğunu defalarca gördük. Bunların en güzel örnekleri son senelerde Invincible Girl, Azaraks ve Şeker Remziye olsa gerek. Bunların ortak özelliklerinin hepsinin ülkemizde mil yarışlarında en üst seviyede koşular kazanabilecek nitelikte atlar olması sanırım. Ancak biz yarışseverler olarak bunları görürken at sahiplerinin veya antrenörlerinin sadece Gazi koşusunuda koşabilmek için atlarını heba etmesi gerçekten içler acısı… Belkide neden gelişemiyoruzun en önemli nedeni budur. Avrupanın şu anda en iyi atı olarak anılan Frankel henüz geçilmemiş bir safkan. 2000 Guineası güle oynaya kazanırken günler sonra antrenörünün yaptığı açıklama ile Derby’e katılmadı. Sebebi ise 2000 metre ve üstünde zorlanabileceklerini düşünmeleri idi. Ellerinde böyle nadide bir at varken acaba mesafeyi çıkartacakmı diye yarışta denemiyorlar ve sadece ön görüleri ile bu safkan mesafede zorlanır düşüncesi ile koşmadılar. Belkide koşsalar kazanacaklardı ancak hem safkanın prestijine zarar gelecekti, belkide sakatlanacaktı veya geri gelmesi durumunda bu aygırlık kariyerinde önemli bir eksi olacaktı gibi bir çok sebep sayabiliriz. Ama bana kalırsa atlarını sadece seviyorlar. Onları para makinası veya sadece bir at olarak görmüyorlar. Tabiki onlardan en iyi şekilde faydalanmasınıda biliyorlar. Hem maddi, hemde manevi… Bir yarış atını sadece Gazi kazanmak için yetiştirmezsin ya.

Peki bu sorunu nasıl çözebiliriz. Tabi ki bir çok yolu vardır ancak düzenli bir yarış programı veya adil bir handikap puanı sistemi şimdilik Gazi koşusunda koşabilme hayallerini at sahiplerinin tayları ile daha sağlıklı bir şekilde gerçekleştirebilir. Şartlı 1 koşu ikiye bölünüyor ve iki yarıştada kazananlar nerede ise birbirinin kopyası. Fakat birisi 59 handikap puanı alırken birisi 62 alıyor… Nerede burada ki adalet ? Neye göre birisinden puan kırıyosun veya düşürüyorsun. Yaptıkları yarış aynı. Bazı duyumlar handikap puanları yarıştaki geçtikleri atlara görede verirler. Eee iki yarışta da bütün taylar ilk defa piste iniyor neye göre şu at iyi bu kötü karşılaştırması yapılıyor. Heleki bu handikap sisteminde 1 puanın bile önemli olduğu bir ortamda. Kesinlikle adaletsizlikten ve başı boşluktan başka birşey değil…

Tabiki de programımız düzenli belli bir açıdan ancak Gazi koşusuna giden yolda neredeyse hiç yarış yokki. Yıllardır bir Kısrak, bir Sait Akson veya Ankarada her sene farklı statüde koşulan bir grup yarış bunları kazanan safkanlar Derby favorisi oluyor. Yarış programında at sıkıntılarından dolayı Sait Akson’u pas geçip orayı koşamıyor vede gidiyor 1 hafta sonra kısa vade koşuyor kazanıyor ancak yeterli handikap puanını alamıyor. Handikap puanı yetmeyen 30 erkek at varsa ne yapacak otuzuda Sait Akson’mu koşacak hayır orayada handikap puanları ile 22 safkan alınacak diğer 8 at ne olursa olsun. Erken koşsalardı yada bir kaç yarış farklı koşsalardı…

Bizim eksiklerimizi tabiki saymakla bitmez ancak Gazi koşusu ilgili olduğu için bu yoldan gittim…Hala neden şampiyon yetiştiremiyoruz, neden enternasyonel yarışlarda bu kadar geri kalıyoruz, enternasyonel yarışlarımıza neden handikap atları geliyor diyip kendimizi yiyeceğimize ilk önce bir dönüp kendimize bakmak gerekli. Yıllardır aygır alımlarında sadece kaba kum yarışlarına önem veren bütün klasik koşuları kumda olan bütün atları kanı gereği kaba kumda koşmayı seven bir ülkeden aygır alımına devam edersen neden atlarımız uzun çim pist yarışlarında başarılı olamıyoruz diyerek ağlayıp dururuz. Bizim ülkemize uzun çimde başarılı yavrular verebilecek bir aygır bile Amerikadan alınmadı.At sahiplerine dünya yarışçılığına bakarak çok komik rakamlar verip Gazi koşusuna sadece ülkemizde koşan safkanların katılabileceği bir koşu yaparsan ne en iyi atlar gelir, ne sana doğru düzgün aygır verirler ne de bir arpa boyu yol kaydedebilirsin.

Herşeyden önce kafaların değişmesi lazım …

Bir sonraki yazıda Gaziye giden yolda şehirlerin etkileri ile ilgiliz bir analiz yapacagım.Hoşçakalın..

Kerem ÖZBAY

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek ister misiniz?