At Yarışı üzerine röportaj formatında her Pazartesi akşamları yayınlanan Harbi Analiz köşemizin altıncı bölümü için hazırız. Konuğumuz ise önemli at yarışı sitelerinde yazar olarak bulunmuş olan Fatih Cidago.
A.Kandemir : Öncelikle söyleşimize katıldığınız için teşekkür ederim. TV’lerde çıkan bazı şahıslar gibi röportajı kabul edip unutmadığınız ve teklifimi hemen kabul ettiniz için. Sizleri tanımayanlar için kısaca kendinizi tanıtır mısın?
F.Cidago : 30 yaşında evli ve bir kız çocuğu babasıyım. Elazığ’lıyım.
A.Kandemir : İlk defa at yarışlarına hangi yıllarda ve nasıl bir vesile ile tanıştığınızı bahsedebilir misiniz?
F.Cidago : 2007 yılında iş yerinde at yarışı oynayan abilerim sayesinde at yarışı ile tanıştım. İlk izlediğim yarış Kafkaslı’nın yarışıydı. Yarışta son sırada yer alan Kafkaslı’ya tüm abilerimin bağırması ve benim buna anlam verememem ancak yarışı Kafkaslı’nın kazanması benim at yarışlarına olan bağımı kuvvetlendirdi. Sonrasında bu işin inceliklerini öğrenme çabası içine girdim. Blogcu ve blogspotta uzun yıllar blog yayınladım. Yurtdışı yarışlara henüz kimse tahmin ve yorum yapmıyorken, bu işin öncülerinden biri oldum. Jokey ligi ve yarışlar için puanlama tabloları yayınladım. Sürekli olarak farklılıklar yaratmak istedim ve hali hazırdada bu farklılıkları devam ettirme gayreti içerisindeyim. Şu an www.Cidago.com ’da jokey ligi, En iyi atlar sıralaması, aygır, kısrak sıralamalarını yayınlamaktayım. İngilizce yayın yaparak atçılığımızı atlarımızı, aygırlarımızı , kısraklarımızı yurt dışına tanıtmak şuan en büyük amacım diyebilirim.
A.Kandemir : Sizce atlarımızın kalitesi, eski yıllara göre ne vaziyettedir ? Duayenlere göre kabımıza sığmıyoruz. Siz bu duruma nasıl bakıyorsunuz? Yurt dışındaki ile aramızdaki farklar nelerdir?
F.Cidago : Duayenler ? 🙂 … Onlar varken bize laf düşüyor mu? . Yinede aflarına sığınarak birkaç kelam edelim. Atçılığımızın eski yıllarını birebir yaşamadığım için uzun uzadıya yazamayacağım. Ancak araştırdığım okuduğum, dinlediğim kadarıyla eskiye göre çok daha iyi durumda olduğumuz söylenemez. 1990 lı yıllarda Milli takımımızın Avrupa’da herhangi bir takımı yenmesi büyük bir başarı iken bugün bir Almanya veya Hollanda’yı yenememesi şaşırtıcı olabiliyor. O nedenle günün şartları olayları değerlendirmede önemli bir etken. Önceki yıllarda atçılığımızın hedefi neydi, neler amaçlanıyordu, bugünkü hedefleri ne?… Bugün artık kabımıza sığamıyoruz evet ama sadece bilinçli yarışseverler olarak. Bir atımızın Dubai’ye gitmesi değil 5-10 atımızın gitmesini istiyoruz. Bu açıdan baktığımızda ilerlediğimizi söyleyemem… Başarı için beklentilerin karşılanması gerekir.
A.Kandemir : Ülkemizde mevcut antrenörler , jokeyler ve seyislerin artısı eksisi nelerdir ?
F.Cidago : Jokeylerimizin dünya standartlarında olduğunu kanısındayım. (hepsi değil tabiki 🙂 ). Bu nedenle atlara önemli katkılarda bulunuyorlar. Antrenör ve seyis olarak yeterli düzeyde olduğumuzu söylemek çok zor. Bizde antrenörler ikinci veya üçüncü planda değerlendiriliyor. Ancak yurt dışında antrenör demek her şey demek. At’ın tek yetkilisi demek. Yeri geldiğinde at sahibini bile saf dışı bırakabilen bir at otoritesi demek. Ülkemizde de dünya çapında antrenörlerin yetişmesi gerekiyor.
A.Kandemir : Size göre aktif TJK yönetimi başarılı buluyor musunuz? Sebebleriyle değerlendirebilir misiniz.
F.Cidago : TJK yönetimi olarak değilde , Türkiyede ’ki at yarışı organizasyonunun yönetimi ve işleyişini yeterli görmüyorum… Bu yetersizliğin sebepleri için ayrı bir röportaj bile gerekebilir 🙂
A.Kandemir : TJK ‘nin son düğün salonu uygulaması hakkında ki görüşleriniz nelerdir?
Konu ile ilgili twitter hesabımdan (@FCidago) bazı açıklamalarda bulunmuştum. Tekrarlamam gerekirse şunları söyleyebilirim. Düğün salonu uygulaması bazı kesimler ve yazarlarca olumlu bir hareket gibi görülse de özüne baktığımda ben öyle düşünmüyorum. Düğün salonunu kullanacak arasında kulüp personeli ve çocukları, at sahipleri sayılıyor evet peki asli ve onursal üyelerin misafirleri ne demek oluyor… bunu anlayabilmek zor !…Asli üyelerin misafirleri için bile ücretsiz iken neden antrenörler, seyisler ve diğer emekçiler bu kadroya dahil edilmedi?… Ayrıca arabası otoparka alınmayan at sahibi, gelip orada düğün mü yapacak… hadi yaptı diyelim, arabasını nereye park edecek 🙂 . Son olarak bir yarışsever bir yılda oynadığı kuponları toplayıp başvursa , bu yarışsever de düğün salonunundan yararlanabilir mi?…Ne bileyim her konuşmada yarışseverleri yere göğe sığdıramayanlar böyle bir başvuru karşısında nasıl bir tepki verecek merak ediyorum.
A.Kandemir : Elinizde sihirli bir değnek olsa sektörde neleri düzeltmek isterdiniz?
F.Cidago : Sihirli değnek olmasına gerek yok aslında. At yarışı bir organizasyon ve bir organizasyon ne kadar iyi yönetilirse o kadar başarılı olur. İmkanım olsa işe at yarışlarının özelleştirilmesi ile başlar ve sektörü yurt dışına açarım.
A.Kandemir : Pedigriler konusunda elimizdeki ingiliz aygır stoğuna nasıl bakıyorsunuz? Özel hara sahipleri ilk kez TJK aygırlarının kalitesine yaklaştılar. Bu konu hakkındaki görüşleriniz nelerdir?
F.Cidago : Son gelen aygırlarla birlikte bir çıta yukarı çıkabiliriz. Ancak bu iş tek yönlü bir iş olmadığı için özel aygırlar yanında özel kısraklarında elimizde olması gerekiyor. Mevcut aygırlarımız ile Türkiye şartlarında yeterli, uluslararası düzeyde kesinlikle yetersiz bir durumdayız. Özel hara sahiplerinin aygır atılımları çok önemli bir gelişme. Umarım önümüzdeki yıllarda özel haraların stoklarına alacağı aygır ve kısrak kalitesi dahada yükselir.
A.Kandemir : Yakında tamamlanan aşım müracaatları sonrası 2014 aşım sezonunda ümitli olduğunuz aygır isimleri nelerdir? Sizce son 10-15 yılda atçılığımıza en faydalı ingiliz aygır veya aygırları hangileridir?
F.Cidago : Dr. Fong başta olmak üzere, Talip Han, Inspector, Toruk Macto isimlerini sayabilirim ancak bir aygırın başarısı ona müracaat eden kısrakla doğru orantılı olduğu için nasıl sonuçlar çıkacak hep birlikte göreceğiz. Emektar aygırların katkıları çok büyük. Strike The Gold, Royal Abjar, Unaccounted For, Mountain Cat, Sri Pekan, Bin Ajwaad iyi işler çıkardılar…
A.Kandemir : Bir kısrak almak isteseydiniz hangi ismi transfer etmek isterdiniz? (Yurtiçi-Yurt dışı olabilir)
F.Cidago : Rags to Riches ilk tercihim olurdu.
A.Kandemir : At yarışları ile ilgili aklınızdan çıkaramadığınız özel bir anınız varsa bizimle paylaşır mısınız?
F.Cidago : Daha at yarışları hakkında hiçbir şey bilmiyorken jokey kilolarını atların kiloları zannetmem 😀 . Bunun dışında bir keresinde müşterek bahis minimum oynama tutarı 90 kuruşken, sırf kuponum 1 lirayı geçmesin diye çıkardığım atın 22 ganyanla kazanması ve benim büyük bir ikramiyeyi kaybetmem 🙂 .
A.Kandemir : Farzı misal kilonuz ve boyunuz müsait olsa ve bir yarışlığına jokey olsanız hangi ata binmek isterdiniz ?
F.Cidago : Türkiye’de Transacoustic… Yurtdışında Zenyatta…
A.Kandemir : Yurt dışı yarışları takip eden biri olarak sizce son yılların en iyi atı Frankel mi ? Sea The Stars mı ?
F.Cidago : Frankel bir fenomen. Çok iyi reklamı yapılmış bir safkan. Bundan dolayıdır ki Frankel’le aynı jenerasyonda bulunan diğer atlar biraz geri planda kaldılar. Frankel yenilgisiz bir şampiyon. Bundan dolayı büyüklüğü asla yadsınamaz. Sea The Stars ise 9 yarışının sekizini kazanmış başka bir şampiyon. 2009 yılına damga vurmuş başarılı bir safkan. İkisi arasında bir tercih yaparsam Frankel’i tercih ederim. Ayrı bir sempatim var çünkü . Ancak bu iki isim dışında; 3 kraliçe, Rachel Alexandra, Zenyatta ve Rags to Riches unutamayacağım safkanlar olmakla birlikte son yılların en başarılı isimleridir.
A.Kandemir : 2014 Dubai at yarışları sezonu yalaşıyor ve Dubai yarışları hakkında neler düşünüyorsun? Ayrıca son yıllarda Dubai’ye eskisi kadar at gönderemiyoruz bu konu hakkındaki fikirleriniz nelerdir?
F.Cidago : İkinci sorundan başlamak isterim. Hiçbir zaman Dubai’ye istenilen düzeyde at gönderilemedi. Dubai dünya yarışçılığının son 15-20 yılının mihenk taşlarından biri olmayı başarmış, çok önemli bir podyumu. Bu podyumda yürümek demek tüm dünyanın gözlerinin üzerinizde olması demek. O nedenle atlarımızın Dubai’de yer alması çok çok önemli. Ancak şuana kadar Dubai podyumunda yeteri kadar yer alamadık ancak umarım bundan sonraki yıllarda istediğimiz ve beklediğimiz katılımı sağlayabiliriz.
A.Kandemir : Televizyonlardaki at yarışı içerikli programları nasıl buluyorsunuz. Sizce yeterli mi ? Varsa en beğendiniz at yarışı programları nelerdir?
F.Cidago : Yarış Analiz ve yetiştiricilik üzerine olan programları başarılı buluyorum. Ancak yeterlimi. Hayır.At yarışının çok farklı alanlarında programlar yapılmalı. Bunun için üniversitelerden yardım alınabilir. Artık birçok yerde At yetiştiriciliği, antrenörlük bölümleri açıldı. Bunlar At yarışı yayıncılığı için büyük bir fırsat…At yarışları ile ilgili çeşitli belgeseller yayınlanmalı. ..Birçok at ve at yarışı ile ilgili film ve diziler bulunuyor. Bunlar haftanın belli günleri yayınlanabilir…Yayın prototipleri artık bu tip içeriklere göre ayarlamalı diye düşünüyorum. At yarışları sadece 2-3 dakikalık yarış olayı değil çünkü…Büyük bir organizasyon ve kültür. Bu kültürün her yönü ekrana getirilmeli…
A.Kandemir : TJK Tv ‘de yarışların canlı yayını sırasında olmasını istediğiniz yenilikler varsa bizimle paylaşır mısınız?
F.Cidago : Yurt dışı örneklerde olduğu gibi yarışların canlı yayını esnasında yarış öncesinde, yarış aralarında ve yarış sonrasında değerlendirmeler yapılmalı…Anlık jokey, antrenör, at sahibi röportajları olabilir…Bu tip olaylar sadece enternasyonel yarış günleri ile Gazi gününe sığdırılmamalı…
Kısa Soru – Kısa Cevap Bölümü :
En beğendiğiniz eküri : Aracı Ekürisi
En beğendiğiniz jokey : G.Kocakaya
En sevdiğiniz ingiliz atı : Transacoustic (ilk gördüğüm anda çok etkilenmiştim eşgalinden. Şanssız bir yarış hayatı yaşadı. )
En sevdiğiniz arap atı : Kafkaslı
En sevdiğiniz aygır : Türkiye için şuan bariz olarak sevebileceğim bir aygır yok ancak son gelenler sonrasında belki olabilir. Hali hazırda Perfect Storm’u başarılı buluyorum. Uluslararası düzeyde Speightstown. Çok yönlü bir aygır olduğunu düşünüyorum.
En sevdiğiniz kısrak : İşte cevap vermekte zorlanacağım bir diğer soru. Ancak Wanganui River ismini verebilirim. Son aşımda Dr. Fong’u tercih etmesininde çok başarılı bir tercih olduğunu söyleyebilirim.
En sevdiğiniz kısrak babası: Mejiro Mcqueen
Unutamadığınız nefes kesen bir yarış : 2010 Breeders’ Cup Classic Zenyatta-Blame mücadelesi
2013 yılının en iyi 2 yaşlı ingiliz tayı: Kuloğlu
2013 yılının en iyi 3 yaşlı ingiliz tayı: Divine Heart (Gazi kazanmış bir tayı bu kategoriye almazsak haksızlık yapacağımızı düşünüyorum)
2013 yılının en iyi uzun mesafe ingiliz atı: Talip Han
2013 yılının en iyi sprinter ingiliz atı (kısa-orta): White Ram
2013 yılının en iyi ingiliz atı (Yılın ingiliz atı) : Fly By Me
2013 yılının en iyi arap atı (Yılın arap atı) : Uçanoğlu
2013 yılının en başarılı ingiliz aygırı: Okawango
A. Kandemir : Bu güzel söyleşi ve samimi cevaplarınız için teşekkür ederim. Hayatınızda sağlık ve başarılar dilerim. Son olarak yarışseverlere veya camiaya vermek istediğin bir mesaj- özlü söz var mı?
F.Cidago : Ben teşekkür ederim Aykut kardeşim. Horseturk.Com olarak yaptıkların takdire şayan. Çok büyük bir açığı kapatıyorsun. Kolaylıklar dilerim… Yarışseverlere diyebileceğim; at yarışlarını bir keyif olarak görmeleri. Bahislerde hırslı davranmamaları…At yarışları benim için dünyanın en keyifli sporlarından biri, tüm yarışseverler içinde böyle olmasını temenni ediyorum. Atları, pedigrileri incelesinler ellerinden geldiğince. Dünyanın farklı ülkelerindeki yarışları takip etsinler. At yarışından alacakları keyif kat be kat artacaktır.
Son olarak yarışseverler şu sözü asla unutmasın: “ Atlar, rakiplerine göre koşarlar”… (Özdemir Atman)
vedat
slm fatih cidago kardeşim siten nezaman tamamlanacak senin tahminlerine nezaman venereden ulaşacağız mailime yazarsan sevinirim
vedat
[email protected] fatih cidago ben vedat mailim sizi nereden takip edeceğiz
Fatih Cidaho
Merhaba Vedat bey, bir aksilik olmazsa yılbaşından önce siteyi aktif hale getireceğim. Sevgiler saygılar ve selamlar.